Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Selanik’ten, Seyr-i Sefain’e* ait bir gemi kalkıyordu. Limanda günlerce bekleyen insanlar gemilere bindirildiler ve bir daha dönmemek üzere, yaşadıkları toprakları, aşklarını, gençliklerini, hatıralarını, bağlarını bahçelerini, evlerini, türkülerini, komşularını arkalarında bırakarak, yaşadıkları topraklara veda ettiler. Lozan barış Antlaşması gereğince 1923 yılında, Anadolu’dan Yunanistan’a, Yunanistan’dan Anadolu’ya göç etmek zorunda bırakılan 100 binlerce ailenin dramıydı mübadele… Kıstas, ırk ve dil değil sadece din esasına dayalıydı. *** Limanda, çoluk-çocuk onları Türkiye’ye götürecek gemileri bekliyorlardı. Evlerine dönmek isteseler de artık onların gidebilecek bir evleri yoktu. Gemiye binemeyenler, kurulan çadırlarda bir sonra gelecek gemiyi bekliyordu. Günlerce sürecek yolculukta, soğukla, açlıkla, hastalıklarla boğuşuyorlardı. Ölenler ise büyük acılarla, karanlık sulara bırakılıyordu. Anadolu’dan Yunanistan’a, Yunanistan’dan Anadolu’ya göç etmek zorunda bırakılan 100 binlerce ailenin dramıydı mübadele… *** Yaşar Kemal bir eserinde der ki; “İnsanın doğup büyüdüğü yer başka. İnsanın yüreğini koparıp atmışlar gibi oluyor.” Yaşlı gözlerle, yürekleri yerinden koparak yaşadıkları yerden ayrılmak zorunda bırakılan insanların dramıydı mübadele… Drama, Girit, Kavala, Selanik, Vodina ve Yanya’dan Türkiye’ye gelen mübadiller, Trakya ve Batı Anadolu’dan Rum azınlığın ayrılışı ile boşalan yerlere yerleştirildi.Yunanistan’dan gelen Müslümanların çoğu, Türkçe bilmiyordu, buradan giden Rum Ortadokslar ise Rumca’yı… Çok uzun sürecek bir yolculuk içinde, hem terk etmek zorunda bırakıldıkları evlerini özleyecek, gözleri arkada kalacak, hem de bu meşakkatli yolculukta, onlarca yüzlerce kayıp vereceklerdi. Lozan’da Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan, Türk-Rum Nüfus Mübadele anlaşması gereğince, Kurtuluş savaşı sonrası binlerce insan zorunlu olarak Türkiye’den Yunanistan’a, Yunanistan’dan Türkiye’ye zorunlu göçe zorlandı. *** Büyükçekmece’de bulunan Büyük Mübadele Derneği’nin düzenlemiş olduğu, Sabit Semiz’in rehberliğinde yaptığım bu yolculukta, tanık olduğum mübadillerin heyecanı ve özlemi, oraya mübadele kapsamında gitmiş Rum halkının sevinçle bizi karşılaması beni bu yazıyı yazmaya itti. Buram buram tarih ve anı içinde, burada yaşanmış bir çok hatıraya tanıklık etmek farklı bir duyguydu. Sadece gurupta bulunan Türk mübadillerin değil, halen Yunanistan’da yaşayan, annesi babası Türkiye’den göçe zorlanmış, Rum ailelerin çocuklarının heyecan ve misafirperverlikleri ile karşılanmakta öyle… Yolculuktan anılar Otobüs yavaş yavaş Labanova köyüne girerken, yolcular arasında bulunan Türkan Öney anneannesinin evini anlatıyordu; “Anneannem anlatırdı hep, evden baktığında karşıdan epey uzakta bir göl görünürmüş. Ev tek katlı, güzel bir bahçesi varmış…” demeye kalmadı, karşıda kastoria gölü göründü. Sokaktaki mavi boyalı ev ile birlikte… Bir anda, geçirdiği şaşkınlık ve heyecan, hepimizi hüzne boğdu. Otobüs durdu, indi ve eve doğru yürüdü. Evde hiçbir değişiklik yoktu, aynen eski hali ile duruyordu. Evin şu anki sahipleri, sanki yıllardır görmedikleri komşularını karşılar gibiydi. Biz de bu inanılmaz güzellikteki duygusal buluşmaya şahitlik ediyorduk. Uzaktan güneşin ışıklarının parlattığı, anneannenin zorunlu olarak bırakıp gittiği, hasretini çekip bir anda hatıralardan gerçeğe dönüşmüş göl ile birlikte… *** Gezide bulunanlardan biri de 83 yaşında Saffet Tarhan’dı. Hayali, babasının yaşadığı yerleri görmek ve oradan toprak alıp babasının mezarına götürmekti. Onun, köyü olan Vrungişta’ya varana kadar, heyecanla ve sabırsızca yolculuğuna bire bir tanık oldum. Otobüste köye giderken uyumadı, her geçtiği yolu, köyü izledi. Kim bilir neler geçiyordu aklından? Saffet amca’nın, babasının yaşadığı sokakta insanlarla konuşup fotoğraf çektirmesini, babasının anlattığı çeşmeden su dolduruşunu ve heyecanını kelimelerle anlatmam pek mümkün değil. *** Ziyaret ettiğimiz mübadil köylerinde, anlaşma gereğince hiç Müslüman kalmamış. Camiler kiliseye çevrilmiş. Ancak, yaşayanların büyük bir çoğunluğu Türkçe konuşabiliyorlardı ve bizi sevgiyle ağırladılar. Mahallelerde misafirperverlik gösterip, evlerinden çıkardıkları ikramlarla mucizevi buluşmalara tanıklık ettik. *** *Seyr-i Sefain; Deniz yolları, gemi işletmeciliği, deniz taşımacılığı Not; Mübadele fotoğrafları, Selanik’te Atatürk’ün evinde çekilmiştir. Yunanistan gezisi sadece bu kadar değil, daha yazacak çok şey var. Başka bir gezi yazısında size komşudan anlatacağım çok şey var. Şimdilik, sevgiyle kalınBu köşe yazısı 10 Mayıs 2016, 21:12 tarihinde ve saatinde eklenmiştir.
İçerik alınan site: Gazetem İstanbul & gazetemistanbul.com ==>https://www.gazetemistanbul.com/mubadele-makale,2348.html
Gazetem İstanbul