Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Ulu Çınarlar Mübadil Gemisi, limandan ayrıldı ayrılalı iki gün olmuştu. Deniz ara ara çalkalansa da farkında değildi hiç kimse. Güverte de bir birine sokulmuş şu genç Karı koca Ali ile Pakizeydi. Pakizenin kucağındaki kundaktaki bebe ise Seyitti. Evleri dışında hiç bir yeri bilmeyen bu öksüz yetim kadınla adamın ne birbirlerinden başka ne de Seyitlerinden başka hiç kimsecikleri yoktu. Dünyada ki yegane varlıkları ise Ali'nin kendi elleriyle yaptığı iki göz odalı evleriydi. Her sabah erkenden uyanırlar, Pakize hazır ederken Sini'yi, Ali köylerinin etrafındaki yüce dağlara bakar dururdu. Doyamazdı; Ne memleketinin kokusuna, Ne de Pakizesizin mutfaktan gelen tıkırtısına...Ara ara bakar beyazı boyalı evine, gururlanırdı. Ne çok özendi ah ne çok Evine; Bir oda Pakize'mle benim, öteki oda bebelerimin dedi. Ne çok özendi ah ne çok Bahçesine; Bereketi bol olsun diye dua ile iki de ağaç ekti; Ayva ve Nar.... Bir anda karardı yüzü Ali'nin; Hatırlamayacak Seyit'im...Hiç hatırlamayacak; Memleketini, dağlarını, toprağının kokusunu... Bir büyük boşluk olacak hep yüreğinde dolduramayacak yerini hiç bir şeyle; hatırlamadığı evinin... Daha da Efkarlandı, bir cigara yaktı Ali. Bir nefes aldı, bir nefes daha aldı; belliydi böyle olacağı o günden belliydi dedi içi sızlayarak. O gün; O kara gün ; O kasım günü duyulan, O uğursuz sesle karardı gök kubbe bir anda; - Selanik düştüüüüü! Bir çığlık koptu yüreklerden; Kundakta ki bebelerden, divanda ki ninelerden... Düştü benim nazlı şehrim, 450 yıllık Osmanlı şehri, hiç bir mukavemet göstermeksizin teslim edildi. O gün ağladı Selanik isyan etti, öfkeyle haykırdı; Kolay mı benden vazgeçmek? Ananım, Yarinim..Kolay mı? Söyle Kolay mı? Kanına dokundu, yeni bıyığı çıkmış delikanlıların, kaderde düşmesi varsa Selaniğin bizim kanımız aktıktan sonra teslim olaydı. Yıkansaydı sokakları al kanımızla, anlardı o da vazgeçmenin bu kadar kolay olmadığını. Ama Nafile...Gitti benim Selaniğim... O günleri düşündükçe çok üşüdü Ali; Kökleri üşüdü... Binilen bu gemide ki her insan; bir topraktan sökülmüş, başka bir toprağa ekilmeyi bekleyen Çınarlar gibiydiler. Kökleri üşüyen Çınarlarla dolu bu gemi yırta yırta denizleri geldi; Varacağı Limana... Kırkı dahi çıkmamış ayrılığın acısıyla zor döküldü dudaklardan veda... Selam olsun tüm ulu Çınarlara... Özlem VARDAR