Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
BİR MÜBADİLİN HAYAT HİKAYESİ..
Drama Yedipere köyünde 1903 yılında dünyaya gelen Annemin Babası olan dedemin Tahir’in hikayesi.
Tahir henüz 4 yaşındayken babasını kaybeder,tarım ve hayvancılık yapan bir ailenin ferdi olan Tahir 7-8 yaşlarında iken hayat mücadelesinin içinde bulur kendini ..Bulgar çetelerinin verdiği korku, yarattığı kargaşa, acımasızlık bu bölge insanına hayatı çekilmez hale getirmiş..Verimli toprakları olan bu bölgede tarım ve hayvancılık, hayatı idame etmek için yeterli oluyormuş insanlara..Ne varki kargaşa ortamı insanları zor günlerden geçirmiş yıllarca,artan zulüm ve şiddet sonucu oraları terk edip iki yıl AYVALIK ta yaşamışlar dedem ve ailesi , ortalık biraz durulunca tekrar Yedipere’ye geri dönmüşler .Dönmüşler dönmesine fakat ellerinde avuçlarında bir şey kalmadığından zorlu yeni bir başlangıç yapıp hayata tutunmayı başarmışlar.Bu mücadele verilirken dedem 10-12 yaşlarındaymış henüz..Uğraşıp çabalayıp tam düzenini kurmuş ,çete zulümleri şiddetlenince bu kez de Tekirdağ Yeniçiftliğe gelmek zorunda kalmışlar. Yeniçiftlik’te 2-3 yıl bir ağanın yanında manda çobanlığı yapmış dedem,çalışkanlığıyla kendini sevdirmiş ..Amcaları tekrar Dramaya gitmeye karar vermişler. Dedem istemese de dönmek zorunda kalmış..Yeniden bir başlangıç ,her şeye sıfırdan başlamak acı ve zor günler..Annem bunları anlatırken kendi kendime ne zorları varmış ki dönmüşler diye sordum yine kendim cevapladım. Tabi ki döneceklerdi o zaman o topraklar onların vatanlarıydı,can yongasıydı çünkü malları mülkleri hep ordaydı..Dolu bıraktıkları tahıl ambarları ,hayvan dolu ahılları boşaltılmış talan edilmiş olsa da hayata tutunmuşlar her defasında..Her şeye rağmen hayat devam etmiş acısıyla tatlısıyla dedem 17 yaşına geldiğinde 13 yaşında olan anneannem Ayşe ile evlendirilmiş.1. Dünya savaşından Bulgaristan yenik ayrılınca DRAMA Yunanistanın hakimiyetine kalmış ve dolayısı ile huzur büyük ölçüde sağlanmış..Çalışkan biri olarak dedem bu yıllarda kendini iyi bir duruma getirip hayat standardını yukarı bir seviyeye taşımış..Dedemin anneme anlatışı 2-3 yıl daha işlerim aynı gideydi beni hiçbir şey yıkamazdı diyormuş tabiri caizse..Ne varki mübadele anlaşması yapılınca dede topraklarını terk edip onca malı mülkü terk edip göç etmişler..
Biliyoruz ki her mübadilin yüzlerce binlerce onbinlerce insanın ayrı ayrı hikayeleri ,yaşanmış acıları var..
Dedem Tahir bir kez daha hayata sıfırdan başlıyor, elde avuçta hiçbir şey olmadan..TREN ile başlayan göç yolculuğu ÇATALCA tren istasyonunda sonlanıp ÇAKIL köyüne yerleşip yeni ve uzun bir hayatın başlangıcına adım atmışlar. Göç sırasında hamile olan eşi Ayşe, tren ile gelirken ilk çocukları Adem’i trende dünyaya getirmiş. Bu göç ve doğum hikayesini çocukken annemden dinliyorduk ve seneler seneler sonra Çatalca Çiftlikköy de röportaj yaptığımız Cemile nineden de aynı hikayeyi dinlemek tanıklığında bulundum ve oldukça duygulandım. DRAMA’dan gelirken yanında bir eşek getiren dedeme devlet tarafından tarla işlerinde kullanması için birde inek verilmiş,çalışkanlığına benim de şahit olduğum dedem , bugün ithal ettiğimiz dereotu,tere,roka vs.gibi birçok ürünün tohum yetiştiriciliğini yaparak eşi ve 7 çocuğuna iyi bir hayat standartı sunarak yaşantılarını idame ettirmişler…..