• slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
Duyurular

Sayın Üyelerimiz derneğimize katkılarınızı bekliyoruz.

Aidat ve bağışlarınızı Akbank T.A.Ş Çatalca Şubesi, Şube Kodu:211, Hesap No:79253 nolu hesaba yatırabilirsiniz.


Dosya indirme bölümünden "Dernek üyelik formu"nu doldurup Temsilciliklerimize elden teslim edebilirsiniz


İstanbul Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 0   0
EURO 0   0
       
Özlü Sözler
Bir insana yapılacak en büyük kötülük, ona umut verip sonra hiçbir şey olmamış gibi gitmektir. Friends
DENİZ GÖZLÜ BABAM

Deniz Gözlü Babam

Bilmem bilir misiniz bizim oraları? Sahilden estimi vardar, Bizim oralar mis gibi kokar. Bahar geldi mi, baharlar açar. Akşam güneşi başka batar, sabahları ise ayrı güzel. Üstelik at arabalarının tıkırtısı bile başka, bizim oralar bambaşka. Selaniğim, Hasretim…

Evimiz, iki katlı cumbalıydı. Denize yakıncacıktı. Az yürüdün mü varırdın kuleye. Çıktın mı çarşıya tazececikti badılcan, oynardı balıklar tezgahında. Kumaşlar alınır elbiseler dikilir sevinirdim. Bayılırdım çarşıya pazara. Aynı mıdır şimdi acaba?

Mahallemizin başında camii vardı. Ezanın sesiyle uyanır, hemen kalkar, yatakları toplardık. Tetem, namaz kılar, ben anneme yardım ederdim. Çiçekleri sular, kapının önünü süpürür, sinileri hazırlardım. Sabahları çok severdim. En çokda bayram sabahlarını. Çünkü Babam gelirdi.

Günler öncesinde başlardım cumbada beklemeye, bilirim gelirdi. Ya arife sabahı, en kötü bayramın ilk sabahı. Gelirdi, mutlaka gelirdi. Kapı aşağıdan iki kere vuruldumu, cama koşmadan aşağı kapıya koşardım. Çünkü bir tek o iki kere vururdu kapıya. Tak tak… 

Babam gelmişti. İşte şimdi bayram bayram olurdu

Annem ardımdan neşeyle seslenirdi;

- Düşeceksin ! Deli kızçem! Düşeceksin!

 

Ben duymazdım yahut duyamazdım. Koşardım, Deniz gözlü babama var gücümle koşardım. Deryaları aşmışta gelmişti. O gelene kadar zaman geçerdi de bir tek o merdivende koştuğum o an geçmezdi. Geçmek bilmezdi. 

 

Sonra bir gün, bir daha çalmaz oldu kapımız iki kez. 

Ben de o sevinçle koşmaz oldum ne cumbaya ne de kapıya. 

Annemin çiçekleri soldu, bayram sabahı evimizin rumeli türküleri sustu. 

 

Sonra bir gün, iyiden iyiye karardı şehir. Teslim edildi Selaniğim ondan da olmuştum. Mübadele lafları dolanır oldu komşuların dilinde. Kulak asmadım nereye gidecektik bırakıp evimizi. Sonra bir kağıt ulaştı elimize. Az bir kıymetlimizle çektik kapımızı çıktık ve hiç ardımıza bakmadık. Son görüşüm oldu cumbalı evimizi. Son görüşüm oldu belki de babamı…

Bekledik İskele de günlerce;

Vefakar gemilerimizi; Gülcemal, Bahrıcedit, Gelibolu, Bandırma, İnebolu, Rumeli…

Selamladı son kez topraklarımızı gemiler,

Bastı bizi bağrına, Vefakar yorgun gemiler,

Elveda Selanik, Kavala

Elveda Langaza, Vodina

Elveda Rumeli…

Dönüpte bakamadık son kez çocukluğuma,

Bakacak olsam gidemezdim,

İskele sanki dim dik durur babam,

Bakamadım son kez bahir gözlerine,

Edemedim bir veda,

Aştık deryaları bilmem kaç gün,

Vardık geldik Anayurda,

Alıştık n’aparsın Mecbur?

 

Duyar mısınız şimdi sizde benimle uzaktan kulağıma çalınan şu rumelinin hüzünlü türküsünü?

''Mendilimin yeşili

Ben kaybettim eşimi

Al bu mendil sende dursun

Sil gözünün yaşını

 

Aman doktor canım gülüm doktor derdime bir çare

Çaresiz dertlere düştüm doktor bana bir çare''

10.05.2021

Özlem VARDAR



Özlem Vardar
Okunma Sayısı: 2493


18.188.161.29








YAZARIN DİĞER YAZILARI

Başkan'ın Mesajı

Unutmamak bazen mutluluktur, her başka bir umutla aydınlanır gökyüzü...  Evimizin odalarından birinde duvarda asılı duran bir tesbih, aklımda bir fotoğraf karesidir. Ziyaret ettiğimiz akraba, komşu evlerinde böyle eski eşyalar oluşu da... Bir duvar halısı, bir gaz lambası, siyah-beyaz fotoğraflar , bir çeyiz sandığı, ya da kanaviçe işlemeli bir mutfak perdesi... Perdeyi süsleyecek motifleri aşkla seçerken o zamanın genç kızları, bir gün olup oradaki karanfillerin, güllerin çok eskide kalmış, gönderilmek zorunda bırakıldıkları mahallelerinden çiçek kokusu getirebileceğine inanırmıydı? Çok uzaklarda, gençliklerinde kalmış türkülerden neşeli bir ezginin gözlerini buğulandırabileceğini..?     ***  İnsan büyüdükçe okur o eşyaların ruhunu. Masa başında toplanan ev halkının,”bizim memleketin çorbası”,”bizim oraların böreği”diye sevinçle kaşık çalarken tabağa, kalplerinden, beyinlerinden hangi hatıraların geçtiğini biliriz.  Ninelerimizin hala sakladığı çeyiz sandıklarından çıkan anıları... Gürül gürül yanan, alevleri duvarlarda dans eden soba ateşinin sıcağında, hasret dolu kucaklarda dinlerdik Selanik’ten, Nasliç’ten, Doyran’dan çıkıp gelen büyüklerimizin hikayelerini. Masallarımız”göç”tü bizim...     *** O duvarda asılı tesbih taneleri, her biri biryerlere dağılmış mübadiller gibiydiler. O taneleri hem Yunanistan’da, hem de Türkiye toplakları üzerinde buluşturmak için çıktık bu yola. Böreklerimizi, çorbalarımızı, memleket yemeklerimizin tadını kaybetmeyelim istedik. Zira; O yemeklerin tadında hepimizin çocukluğu, çocukluğumuzun kokusu var.  Sınırların arkasında kalan türkülerimizi, danslarımızı, ağıtlarımızı unutmayalım/ unutturmayalım istedik.     *** Hayatı boyunca yaşadığı yerleri, birgün yeniden görmek umudu ile yaşayan iki yaka insanlarını bulmak ve buluşturmak istedik. 2014 yılında, Büyük Mübadele Derneği”adı altında bu amaçlarla çıktığımız yolda; Gözlerini“bir gün yaşadığım yerlere yeniden gideceğim”umuduyla kapatanların mezar yerlerine bir avuç toprağın götürülmesini gördükçe, kültürleri unutturmamak adına yaptığımız çalışmalarla, günden güne çoğalan üyelerimizle, doğru yolda olduğumuza yürekten inanıp, çalışmaya devam ediyoruz. Unutmamak bazen mutluluktur... Saygı ve sevgilerimle.....

Aidat Borcu Sorgulama
Köşe Yazıları
FATMA ARIKAN

Özlem Vardar

Özlem Vardar

Özlem Vardar

Özlem Vardar

Özlem Vardar

Özlem Vardar

Özlem Vardar

Özlem Vardar

HAKAN ETEKE

HAKAN ETEKE

Özlem Vardar

Özlem Vardar

Sevim Güney

Oktay Güldüren

Hulusi Üstün

Aycan Yılmaz

Filiz Özsoy

İskender Özsoy

Son Ziyaretçi Yorumları
Günlük Gazeteler

 

© Copyright 2020  V4.1 Tüm Hakları Saklıdır. | Dernek Sitesi | Köy Sitesi


Top